SiNiRLENDiGiNiZDE BU ÖYKÜYÜ HATiRLAYiN Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüs. Hemen oğlunun yanina koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinlesince oğlunu hemen hastaneye götürmüs. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalistiysa da elinden bir sey …
Devamı »Küçük Odun Tutuşmadan Büyük Odun Tutuşmaz
Mâlik bin Dînâr hazretleri bir hâtırasını şöyle anlatır: “Bir gün toprakla oynayıp bâzan gülen bâzan ağlayan bir çocuğa rastladım. Önce çocuğa selâm vermek istedim. Fakat kibirden selâm vermedim. Hemen nefsime; “Ey nefis! Peygamber efendimiz büyüklere de küçüklere de selâm verirdi.” diyerek çocuğa selâm verdim. Çocuk; “Ve aleyküm selâm, ey Mâlik …
Devamı »Kıymet Bilmek
Bir padisah acemi bir köle ile gemiye binmisti. Köle hiç deniz görmemis, geminin mihnetini tatmamisti. Aglamaya, inlemeye basladi. Tir tir titriyordu. Avutmak için çok ugrastilar, ama bir türlü sakinlesmedi. Padisahin keyfi kaçti. Herkes aciz bir vaziyetteyken, gemide bulunan yasli bir adam padisahin huzuruna çikti, “Müsaade buyurursaniz ben onu sustururum” dedi. …
Devamı »Kızımı Kime Vereyim
Merv sehri kâdisinin bir kizi vardi. Ülkedeki, ileri gelen zengin, makam ve mevki sâhibi kimseler bu kizi isteyince hiç birine vermedi. Bu zâtin Mübârek adli, bağına-bahçesine bakan bir kölesi vardi. Aradan iki ay geçmis meyveler olgunlasmis bolluk bereket gelmisti. Efendisi, Mübârek\’ten üzüm isteyince, toplayip geldi. Getirdigi üzüm çok güzel olmasina …
Devamı »İki Kere Secde Edeceksin
Peygamberimizden rivayet edildigine göre buyurmustur ki: «israilogullarinda bir kesis vardi. Seytan bir kiza kasdederek onun girtlagini sikti. Ailesine de kizlarini ancak söz konusu kesisin tedavi edebilecegini telkin etti. Bunun üzerine kizlarmi kesise getirdiler. Adam önce kizi tedavi etmek istemedi ise de asiri israrlar karsisinda razi oldu. Kiz, tedavi için yaninda …
Devamı »Hakkın Helali
“Eğer bu çağrıya sırtlarını dönerlerse, hoş biz de seni üzerlerine bekçi göndermedik ya! Senin görevin sadece tebliğdir. Biz insana tarafımızdan bir nimet tattırırsak ferahlar, şımarır. Ama başlarına, yine kendi işledikleri hatalar sebebiyle bir sıkıntı gelirse insan hemen nankörleşir.” (Şura, 48) Bir gün Sabit hazretleri bir akan suya düşen elmayı görür …
Devamı »İblisin Hileleri (Seceret´ül Kevn)
ibn-i Abbas (r.a) Hz.’ inden naklen Muaz b, Cebel rivayet ediyor : _Bir gün Resullullah (s.a) ile beraberdik. Ansardan birinin evinde toplanmistik.. Tam bir cemaat olmustuk. Sohbete dalmistik. Bu arada, disaridan bir ses geldi : _Ev sahibi….. içerdekiler… Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir dileGim var. …
Devamı »Padişah’ın İşi Ne?
Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaseli görünür. Sanki bir seyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neseli deseniz deGil, üzüntülü deseniz hiç deGil. Veziriazam Siyavus Paşa sorar: – Hayrola efendim, caninizi sikan bir sey mi var? — Aksam garip bir rüya gördüm. – Hayirdir insallah?.. — Hayir mi ser mi …
Devamı »Şeyh Şamil’in Endişesi
Kafkasya’da, Gimri Muharebesi’nde, bağrına zâlim bir Rus süngüsü saplanan Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil, büyük bir soğukkanlılıkla bir ucu sırtından görünen süngüyü çıkarıp attı. Bir yanda canından çok sevdiği İmam Gazi Muhammed’in şehâdeti, bir yanda da bağrına saplanan süngü, Şeyh Şâmil’i yaralı bir arslan hâline getirmişti. Sol elindeki kılıç her vuruşunda …
Devamı »Ayakkabıcı ve Ufaklık
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle… Adam …
Devamı »