İslam ve Cumhuriyet

İSLÂM VE CUMHURİYET MEŞVERET, ŞÜRA VE İSTİŞARE ALPEREN GÜRBÜZER Dört halifenin seçimle işbaşına gelmesi, İslâmiyet’in Cumhuriyet’le bir meselesi olmadığını gösterir. Peygamberimiz (s.a.v.), ‘’Benden sonra hilafet otuz senedir. Ondan sonrası mülkdür (saltanattır)’’ beyan buyurduğu hadisi şerif gerçeği ortaya koyar. Resûlüllah (s.a.v.) kendisinden sonra toplumu kimin yöneteceği veya yeni yöneticinin nasıl belirleneceği …

Devamı »

Ölümden Sonra Hayat

Karanlıktaymışlar. İki embriyo, bir ana rahminde… Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde… Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece… Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş. Elleri, ayakları belirginleşmiş. Gözleri çıktıkça meydana, İkisi de çevrede olup biteni fark etmiş… Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu… Sıcak, ıslak, sevgi dolu… ‘Öyle güzel bir …

Devamı »

İnsan Hakları ve İslamiyet

İNSAN HAKLARI VE İSLAMİYET ALPEREN GÜRBÜZER İnsan hakları kavramının mucidi J. Locke ve J.J. Rousseau gösterilirse de, aslında kaynağı Peygamberlere vahiy edilen kutsal kitaplarda yerini alır. En son olarak insanlığa sunulan Kur’an-ı Muciz’ül Beyan ise, bütün çağlara hitap eden en mükemmel insan hakları evrensel beyannamesidir. Bütün beşeri ideolojiler bir araya …

Devamı »

İ’lay-ı Kelimetullah

İ’LÂY-I KELİMETULLAH ALPEREN GÜRBÜZER İ’lây-ı Kelimetullah, Allah’ın adını yüceltmek demek. İnsanın iç dünyasında, hem de dış dünyasında Lafza-i Celâl’i (Allah lafzının) sıkça anması yücelmesine vesile olacaktır elbette. İç dünyalarında Allah’ın zikrinden yoksun gönüler, İ’lây-ı Kelimetullah’ın mana ve içeriğinden uzak olmaya mahkûmdurlar. Kalb, Allah’ı zikretmeyince, gerek iç âlem, gerekse dış âlem …

Devamı »

İki Kutuplu Bakıştan Çoğulculğa Doğru

İKİ KUTUPLU BAKIŞTAN ÇOĞULCULĞA DOĞRU ALPEREN GÜRBÜZER İnsanlara bakışımız öteden beri hep ideolojik olmuştur. Hâlbuki herkesi olduğu gibi kabul etmemiz gerekiyordu. Olaylara ya siyah ya da beyaz gözlükle bakıyoruz, oysa gri bakmayı da bilmeliydik. İki kutuplu anlayışlar tarihin harabelerine gömülürken her nedense biz bu kuyudan çıkamıyoruz bir türlü. Madem beş …

Devamı »

Hoşgörü

HOŞGÖRÜ ALPEREN GÜRBÜZER Türkiye, 1992 yılında UNESCO’ya teklif götürür. Teklifte 1992 yılının Mevlâna hoşgörü yılı olması söz konusudur, ama bu müracaatımız gecikmiş de olsa 1995’de gerçekleşir. Kinin, şiddetin ve nefretin kol gezdiği dünyada “Hoşgörü”ye insanlık ne kadar muhtaçmış meğer. Öyle ki insanlık içine düştüğü dip kuyudan çıkmanın yollarını arıyor bir …

Devamı »

Hilalimiz Ramazan

HİLÂLİMİZ RAMAZAN ALPEREN GÜRBÜZER Ramad, yanmış taş demek, Ramazan sıcak mevsimde geldiği için, bu adı almıştır. Öyle ki, sıcaktan taşlar yanarmış ve insanlar çok sıcaklarda oruç tutarlarmış. Hz. Enes (R.A.), bir hadis-i şerifi şöyle nakleder, Allah Resulü Ashap’a: “- Bu Ramazana niçin Ramazan denildiğini bilir misiniz?” Ashap; “-Allah ve Resulü …

Devamı »

Hepimiz Aynı Kilimin Desenleriyiz

HEPİMİZ AYNI KİLİMİN DESENLERİYİZ ALPEREN GÜRBÜZER İslâmiyet, bütün dinleri, bir din olarak şemsiyesi altına alarak, aralarındaki münasebetleri bir din çerçevesinde değerlendirir. İşte İslâmiyet’in bu engin hoşgörüsü, her şeyin üstünde olan Vahiy’in kudretinden kaynaklanır. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (s.a.v.), bu yüceliğin baş tacını oluşturur. Dinlerin kendi içinde mensupları, mezhepleri ve …

Devamı »

Halka İlişkiler Geleneğimiz

HALKA İLİŞKİLER GELENEĞİMİZ ALPEREN GÜRBÜZER Anadolu’ya ayak bastığımızda hertür insan vardı. Çeşitliliği kaynaştıran iksirimizle Anadolu’nun Türkleşmesi zor olmadı. Ahi ve diğer teşkilatlarımız sayesinde Anadolu coğrafyası bir kilimin desenlerine dönüşüyor. Günümüzde sıkca kullanılan halkla ilişkiler cümlesinin tatbikatını tarihi geleneğimizde bütün çıplaklığı ile mevcut. Anadolu uçlarına yerleşen Şeyhler, müderrisler, alperenler ve gaziler …

Devamı »

Halkın Sivil İnisiyatifine Açık Medya Şart

HALKIN SİVİL İNİSİYATİFİNE AÇIK MEDYA ŞART ALPEREN GÜRBÜZER Her ne kadar dördüncü kuvvet olarak takdim edilse de uygulamalarıyla ülke gündeminde birinci kuvvet gibidir medya. Bazen haber alma kaynağımız, bazen yerine göre yargıç, bazen ise savcı hükmünde hareket eden iletişim ağı. Düşünce özgürlüğü adına zihinleri şaşkına çevirecek kadar acımasız olan medyamız …

Devamı »