TEMİZLİK İMANIN YARISIDIR
ALPERENGÜRBÜZER
Abdestsizliği ve cünuplüğü gidermeye hadesten taharet, beden, elbise ve namaz kılınacak yerin necasetten temizlenmesine de Necasetten taharet denir. Hadesten taharete delil olan ayeti celile de; Ey iman edenler namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi yıkayın, ellerinizi dirseklerle beraber yıkayın.. cünup olursanız temizlenin (Maide, 6) buyuruyor Yüce Rabbimiz. Allahü Teala bir Ayeti Kerimede de; Şüphesiz ki Allah, çok tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever(Bakara,222) buyuruyor. Peygamberimiz(s.a.v)’de Temizlik imanın yarısıdır(el-Camius’,Sahih Müslim,1/203), Allah temizdir, temizliği sever (es-Sünen,Tirmizi,8/33) buyurdu. Temizlik hem madden hemde manen kirlerden arınmaktır..
İstinca; idrar ve gaita’nın(büyük abdest) çıktığı yerlerin temizlenmesidir. Kırda ve arazide su bulunmadığı durumlarda taş ile temizlenmek caizdir. İstibra ise su, ya da zaruri durumlarda taş ile temizlendikten sonra gerek hareket ederek, gerek öksürme ve gerekse benzeri eylemlerle erkeklere has uygulama olup, sonradan idrar yollarından sızarak geleni gidermeye yönelik usuldür..
Kişi abdetsiz iken kan ve gusul gerektiren durumda iken bazı ibadetleri yapamaz. Örneğin namaz kılamaz. Cünup ve hayızlı iken Kur’an okuyamaz. Dolayısıyla abdest almakla ya da gusul almakla hadesten temizlemiş olunur. Cünup halden çıkmak için tüm bedenimizi yıkanması gerekir, iğne ucu dahi kuruluk bile affedilmez. Gusul almakla tüm vücudumuzun elektriğide alınmış olur.
Bir kimse namaz kılarken affedilmeyecek kadar pisliği taşımasıyla namazı batıl olup kazası gerekir. Affedilmeecek pislikten amaç; elbisenin ¼ ü veya fazlasıdır. Yani 1/4ün necis olması elbisenin tamamının necis olması gibidir, bütünün yerine geçer. Bir pisliğin az miktarı ile namaz kılmak sahih ise de kerahat vardır, bunu gidermeden namaz kılmamalıdır. Sadece elbisede mi? elbette hayır, beden ve namaz kılınan zemin ya da ortam içinde aynı hüküm sözkonusu. Necaseten taharete delil niteliğindeki ayeti kerime ise: ‘Elbiseni temizle’ emridir.
Necasetten temizlik su ile, hadesten temizlik ise su olamadığı zaman toprakladır. Bu yüzden necasetin azı afv edildiği halde, hadesin azı afv edilmemiştir, tıpkı gusülde olduğu gibi. Bu arada Abdest alırken ayaklarımızın ve dirseklerimizin bitim noktalarına kuru kalmayacak şekilde ıslak olduğuna dikkat etmeli.
Necaset pis şeyler demek. Necasetten kasıt ağır necaset ve hafif necasettir.
Hafif necasetler ise;
-Atın ve eti yenen koyun geyik gibi evcil hayvanların sidikleri, bu hayvanların tersleri İmamı azama göre ağır pisliktir. İmam Yusuf ve imam Muhammed’e göre hafiftir, fetva bu iki imama göredir. Katırlarla merkeblerin tersleri hakkında ihtilaf vardır,
-Etleri yenmeyen atmaca, çaylak ve kartal gibi havada pisleyen kuşların pislikleri,
-Her hayvanın öd kesesi ve işkembesi vs. namaza engel pislik örneklerdir. Koyunun tersi hafif olduğu gibi onun ödü kesesi ve işkembesi de hafif pisliktir.
Hafif necasetin pis olduğu konusunda şer’i delil olmakla birlikte aksine bir görüşde bulunan şeydir. Bu tür necasetler bir görüşe göre murdar olarak nitelendirilirken, diğer delile göre ise murdar sayılmazlar.
Ağır necasette pislik yaklaşık üç gram, sıvı ise el ayasından daha geniş olana muteber edilir. Ağır necasetler:
-Sidik ve gaita-ters(insan ve eti yenmeyen hayvanların sidikleri). Ancak Yarasa’nın sidiğinden ve tersinden sakınmak mümkün olmadığından temiz sayılır.
-Dışkı(kuşlardan başka bütün hayvanların tersleri ve insan tersi),
-Kan(lohusa kanları ve istihaze kanları), organlardan çıkıp akan kanlar ve bedenleri kesilip düşen et ve deri parçaları,
-İrin, sarı su, ve ağız dolusu kusmus ve eti yenmeyen hayvanların ağız salyaları,
-Meni, vedi(kalın akıntı) ve mezi(şehevi istekten sonra gelen hafif sıvı),
-Şarap ve alkollü içecekler,
-Leşler veya laşeler(ölü hayvanlar); boğazlanmaksızın ölen yahut din kurallarına uyulmaksızın kesilen kanlı hayvanlar ve bunların tabaklanmamış derileri.. Kaz, tavuk ve ördeklerin pislikleri ve ölüleride böyledir.
Şafii ve Hanbelilere göre meni temiz sayılır. İnsan ve eti yenmeyen hayvanların sidikleri kuşlardan başka büün hayvanların tersleri ağır necaset kapsamındadır.Sidik kuruyup görülmediğinden Necaseti gayri meriyye grubuna girer. Sidik aslen necis olduğu gibi bulaştığı bir elbisede necis, pis ve murdardır. Bu yüzden ayakta bevl etmek tahrim-i mekruh olarak nitelendirilmiş ve kabir azabına yol açtığını beyan eder ulemamız. Dışkı, aynı zamanda insan ve hayvan tersleri Necaseti Galize adını alır. Gerek lohusalık, adet ve gerekse hastalığa bağlı akan kanlar Necaseti Mer’iyye sınıfına girerler.
Namaz kılacağımız yerde ayakların konduğu yer, el ve dizler ile alnın konulacağı yerlerde affedilmeyecek kadar necasetten arınmış olması gerekir. Secde ettiği vakit elbisenin kenarları pis yere düşse zarar etmez. Esah kavle göre secde edeceği yeri temizlemek bilittifak şarttır. İmam-ı Azam’dan bir rivayete göre de; secde yerinin temiz olması şart değildir, yani yalnız burnun (böyle durumda) üzerinde secde etmek kafidir.
Necaset bulunan elbiseden başka elbise yoksa, ya da yıkama imkanı yoksa bu durumda namaz oturarak kılınır. Necis olan bir yerde namaz kılmaya mecbur kalan, imkanlar ölçüsünde ima ile kılmalı. Namaz kılan kimsenin üzerine pis bir çocuk otururda, yahut pis bir güvercin konarsa namazı caizdir. Çünkü namaz kılan pisliği kendi iradesi dışında yüklenmiştir. Bir kimse üzerinde içi kan olmuş bozuk bir yumurta bulunduğu halde namaz kılsa caiz olur, zira pislik kendi kaynağında, ama içinde sidik bulunan kapalı bir şişeyi üzerinde bulundurarak namaz kılmak caiz değildir.. Çünkü kaynağında değildir, sidiğin asıl yeri idrar haznesidir, pet şişe değildir.
Elbiselerde sabun bırakmamalı, gerçi necaset değil, kalmaması iyi olur. Çünkü sabun köpüğü karışılması iyi değildir. Çamaşır kabıda temiz olmalı. Kapkaçakları da detarjanlı sularla yıkadıktan sonra temiz suyla tekrar tekrar çalkalamalı ve durulamalı, şayet içlerinde necaset kalırsa yiyecek yemekler necis olur. Elbiseler yıkandıktan sonra sıkılıp,üzerine temiz su dökülmeli, sonrada alt tarafı üstegelecek şekilde tutularak bir daha su dökülmeli. Çünkü iyi temizlenmeyen elbiselerde necaset kalabilir. Bu uygulama üç defa tekrarlanmalı.
Temizleme metotları:
-Su ile temizleme, su bulunmadığı zaman teyemmüm ile temizlenilir.
-Silerek temizleme; cam bıçak, ayna ve mermer türü materyallerde olduğu gibi.
-Ateşleme ile temizleme; usulüne uygun kesilen hayvanların doku parçalarında kalan kanların ateşte pişirilmesiyle temizlendiği gibi, labaratuarlarda eküvyon çubukların vs. ateşten geçirilerek steril hale getirilmesi gibi,
-Kazımakla temizleme; Emici özelliklere sahip olmayan deri ve mest türü şeylere bulaşan necaseti kazıyarak temizlemek gibi,
-Ovalamakla temizleme; Kurumuş meniyi ovalamak gibi, yaş olan ancak su ile temizlenebilir.
-Boğazlama ile; kurallarına uygun kesilmiş hayvanı boğazlamakla temizlenmiş olur, domuz hariç.
-Tabaklanma ile; Usulüne uygun boğazlanmış bir hayvanın tabaklama ile derisi temiz hükmüne geçer.
-Orjinalinden dönüşüme uğratarak temizleme; tezeği yakarak kül haline getirilmesi sonucunda temiz hale gelmesinde olduğu gibi.
Sıcaklık genleşme , soğukluk ise daraltma yapar. Bundan dolayı abdest alan insan hergün vücuduna dinamizm kazandırır. Nasıl mı? Sıcak su damarları genişletir, soğuk su ise daraltır. Genel dolaşımımıza adeta jimnastik etki yapan abdest özellikle kalbimizden uzak damarlar üzerinde direnç kazandırarak vücudumuzun statik enerjisini alır. Statik enerji vücudumuzda ki kasları gererek zamanla aktivetesini yitirir ki derimizde zamanla kırışmalara da yol açar. Akupunktur ya da fizik tedavileri istenmeyen kırışılıkları gidermek için seferber olurlar. Oysa Yaratanımız bize bahşettiği abdest olayı ile her vakit diliminde vücudumuza soğuk ve sıcak etkileşim yaptırarak kırışmaların önüne doğal olarak geçerek nur yüzlü olmamızı sağlıyor.
Su sıcaksa genleşme etki yapar, soğuksa daralma etkisi yaparak uyuşuk olan vücut uyarılır, refleksimiz zinde tutulur. Bazen kazaen maruz kaldığımız sıyrıklarda renksiz sıvının varlığını görürürüz.. O renksiz sıvı lenf dediğimiz sıvı olup, mikroplara karşı savunma mekanizmamızın en önemli öğesini oluşturur. İnsan üşütünce lenf damarlarımız ister istemez büzüşüyor. Büzüşen damarlar mikroplara karşı mücadeleci hücrelerini gönderememe durumu sözkonusudur. İşte bu noktada abdestin soğuk sıcak etkileşimi sonucu ortaya çıkan ısı farklılıkların uyarımları, mikropların istilasına olumsuz etki yaptığını görürüz. Birnevi mikropların hevesini kursağında bırakmaktadır.
Kuran da:’’ Ey inananlar! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Eğer cünup iseniz yıkanıp temizlenin..’’( Maide suresi ayet 6) geçen abdest gerçeği sadece namaz için ön hazırlığın yanısıra bedenimiz üzerinde yaptığı esneklik ve zindelik açısındanda düşünmekte fayda var. Sadece abdest mi, şüphesiz teyemmümde vücudumuzdaki statik elektriği alan işlev üstlenir. Kimbilir daha nice faydaları var ama şu bir gerçek ki estetik harcana masraflara gerek kalmadan pratik çözüm abdest sırrında gizli.